top of page

EBEVEYNLER İÇİN ÇOCUKLARA YÖNELİK DİJİTAL VATANDAŞLIK REHBERİ - 8:

ÇOCUĞUNUZA SEXTING MESAJLAŞMALARININ NEDEN SORUNLU OLABİLECEĞİNİ ANLATIN

10 Kasım 2011’de ABCNEWS da yayınlanan bir haberde cinsel içerikli mesajlar (sexting) gönderen 18 yaş altındaki çocukların ve gençlerin depresyona girmeye ve dahası intihar etmeye meyilli olabildikleri belirtilmiş. 13 Nisan 2021 tarihinde WWNY-TV’nin 7News internet sayfasındaki haberde yazdığına göre iki çocuğun “internet arkadaşı” dedikleri birine gönderdikleri sexting yüzünden şantajla karşılaşmaları çocukların intiharı ile sonuçlanmış. 01 Ekim 2019 tarihinde Chicago Tribune gazetesinde yayınlanan bir haberde 16 yaşındaki bir çocuğun cinsel içerikli fotoğrafının başkalarıyla paylaşılmasının ardından intahar etmesiyle sonuçlanmış. 2011 yılında MedicineNet’de çıkan bir yazıya göre ise Amerika’da yapılan bir çalışmada sext gönderen çocukların %13’ü paylaşımlarının başkaları tarafından şantaj ve baskı malzemesi olarak kullanması sonucu intihara kalkışmış. Sexting konusunun çok ciddiye alınması gerektiğini gösteren bu haberler dijital ebeveynler olarak bu konuda nasıl bir tavır alacağımız ve çocuklarımızı nasıl yönlendireceğimiz konusunda bize sorumluluk vermektedir.


Bir önceki yazı çocuğunuzla sexting konusunu konuşmaya nereden başlayacağınız hakkındaydı. Bu yazıda ise sext dediğimiz cinsel içerikli mesajların gönderimi ve daha sonra da paylaşılabilirliği hakkında çocuğunuzla nasıl konuşabilirsiniz sorunu ele alınacak. Sanmayın ki yalnızca kız çocukları sexting ve sextortion kurbanları olmakta, erkek çocukları da kızlar kadar bu durumun mağduru olabiliyor. Bu nedenle, çocuklarınızla cinsiyetlerini gözetmeden konuşmanız önemli. Çocuklarınız sext mesajlarının kolaylıkla başkalarına iletilebileceğinin bilincinde olmalılar. Kısacası, dijital dünyada bir defa paylaşımda bulunduklarında artık kontrolün kendilerinde olmadığını kavramalılar.

Sext gönderme eylemini çocuğunuzla nasıl konuşabilirsiniz?

  • Öncelikle sext yani cinsel içerikli mesaj göndermenin hiç de sıkça yapılan bir şey olmadığından bahsetmelisiniz. Gençler “Ama herkes yapıyor!” cümlesini buna gerçekten inandıkları zaman ve bu eylemi yapmak için eğilimli olduklarında kurarlar. Bu nedenle çocuğunuzun aslında bu tür mesajların çok da sık gönderilmediğini anlamasını sağlamalısınız.

  • Çocuğunuzla dijital kalıcılık hakkında konuşmalısınız. Çocuklarınıza siber dünyaya verdikleri her bilginin kolaylıkla başkalarına postalanabileceğini ve mesajlarının görülmesini istemedikleri kişilerce görülebileceğini hata kayıt edilebileceğini sıklıkla hatırlatmalısınız.

  • Mesaj gönderirken çocuklarınızın kendilerine bazı soruları sürekli şu sormalarını sağlayın:

a. Başkalarının beni böyle mi tanımasını istiyorum?

b. Bu mesajı kullanarak başkası beni üzmek isteyebilir mi?

c. Bu mesaj başımı derde sokabilir mi?

d. Bu mesajı paylaşırsam başıma gelebilecek en kötü şey nedir?

  • Çocuğunuza birinden hoşlanıyor ve değer veriyorsa ona bunu karşısındakine sexting yerine doğru şekilde nasıl gösterebileceğini anlatın. Çocuklar ve ergenler çıplak ya da cinsel içerikli fotoğraf veya mesajları erkek/kız arkadaşlarına onlara güven duyduklarını ya da onları sevdiklerini hissettirmek için gönderebilmekteler. Böyle bir eylemde bulunmadan önce yukarıdaki dört soruyu kendilerine sormaları gerektiğini anlatın.

  • İstemedikleri hiçbir şeyi yapmak zorunda olmadıklarını tekrarlamanızda yarar var. Çocuklarınız birileri onlardan kendilerini rahatsız hissettikleri bir şeyi yapmalarını istediğinde HAYIR deme hakkına sahip olduklarını akıllarından çıkartmamalılar. Burada bilmeleri gereken şey onları gerçekten seven ve saygı duyan birinin onlara baskı yapmayacağı ve tehdit etmeyeceği olmalı.

  • Çocuklarınızla RIZA konusunu konuşmalısınız. Çocuklarınız sext mesajı almak istemeyen birine bu tür bir mesaj gönderdiğinde suç işliyor olabileceğini bilmeli; bu cinsel taciz olarak değerlendirilebilir ve hukuki bir hal bile alabilir. Aynı şekilde başkasının gönderdiği bir sext mesajını da gönderenin rızası olmadan kimseyle paylaşmamalı.

  • Eğer çocuğunuz bu tür mesaj gönderdiyse ve bu da başkaları ile paylaşıldıysa çocuğunuza bu durumla başa çıkmasında yardımcı olun. Daha önceki blog yazımızda (https://www.cikolatayayinevi.com/post/ebeveynler-i-%C3%A7i-n-%C3%A7ocuklara-y%C3%B6neli-k-di-ji-tal-vatanda%C5%9Flik-rehberi-6) çocuğunuzun rızası olmadan bir fotoğrafının paylaşılmasında alabileceğiniz adımları yazmıştık. Sext sözkonusu olduğunda bu adımları alabilirsiniz. Daha da önemlisi, çocuğunuz bu konuda psikolojik bir bunalıma girmeden durumu bu açıdan da rahatlatmalısınız.

Gönderilen bir sextin paylaşılması eylemini çocuğunuzla nasıl konuşabilirsiniz?


Sext mesajı gönderen çocuklar ve ergenler kendilerini iyi hissetmek için yaptıkları şeyi olumlama ve kabul etme yönüne gidebilirler. Bu yaptıkları şeye bahane bulmaktır ve dijital ebeveynler olarak sizin göreviniz onların bu kuyuya düşmelerini engellemek olmalı. Çocuğunuzla bu konuda konuşmak istediğinizde şöyle karş karşı koyuşlarla başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz:

  • “Biri sext mesajı paylaşınca ve kötü bir durum olursa bu diğerleri için örnek olur.“ Böyle bir söylem olayı olumlamak üzere kurgulanır. Çocuk kendisini yaptığı şey konusunda iyi hissetmeye çalışmaya çalışıyor olabilir.

  • “Bunu herkes yapıyor… Kimsenin umurunda değil…” Bu şekilde bir söylemle karşılaştığınızda ise çocuğunuz yaptığı eylemin yol açabileceği zararları inkâr etmeye çalışıyor olabilir hatta görmüyor da olabilir.

  • “Birine attığım bir mesajı o kişi başkasına gönderirse bu benim suçum değil ki?” Dediğinde çocuğunuz, sorumluluğu kendisi üzerinden atıyor demektir. Bu da çocuğunuzla bir bireyin yaptığı eylemlerden ve aldığı kararlardan sorumlu olma durumunun üzerinden geçmeniz gerekliliğini gösterir.

  • Sext atmış biri sevgilisiyle ya da arkadaşıyla ayrıldıktan sonra fotoğrafı ya da mesajı başkasıyla paylaşılırsa çok da şaşırmamaları.” Eğer çocuğunuz böyle bir şey derse, ister mesajı gönderen ister paylaşan olsun, suçladığı kişi yaptığı eylemi olumlamak için mağduru suçluyor demektir.

Başka biri çocuğunuza bir sext göndermiş olabilir. Bu gibi duurmda çocuğunuz bu mesajı paylaşmaması konusunda sorumlu davranmayı bilmeli. Bu bilinç bir dijital vatandaşlık değeridir. Daha önce duygudaşlık konusunu ele aldığımız blog yazımızda vurguladığımız gibi mesajlaşma konusunda da sext mesajını gönderen de, alan da, ileten/paylaşan da dijital vatandaşlık kuralı olan duygudaşlığı çok iyi anlamalıdır. Böyle bir durumda çocuğunuzu kendisine şu soruları sormaya yönlendirmelisiniz:

  • Bana kendisiyle ilgili bu sext mesajını ve görselini gönderen kişi bunun başkalarıyla paylaşılmasını ister mi?

  • Mesaj, mesajı oluşturan tarafından değilde başka biri tarafından iletildiyse bu eylem için bu eylem için mesajı oluşturanın rızasını almış mı?

  • Birisi, benim böyle bir foroğrafını başkasıyla paylaşsaydı nasıl hissederdim?

Çocuğunuza gelen bir sext mesajının başka kişiler tarafından da görülmüş olabileceğini düşünmemesini anlatmanız gerekir. Böyle bir düşünce zaten kolaylıkla ve içi rahat bir şekilde iletilen mesajı paylaşmasına neden olabilir. Burada önemli olan çocuğunuzun sorumlu davranıp, duygudaşlık da kurarak mesajın sahibini utandıracak, üzecek, onu kötü gösterecek bir mesajı, hatta başkasına ait rızası alınmamış hiçbir mesajı paylaşmamayı bilmesi. Aynı zamanda bunun saygı ile ilgili olduğunu da çocukla konuşmak gerekir.


Hayır demenin önemli olduğunu şimdiye kadar pek çok yerde belirttik. Bunu siz de hayatın içinde çocuğunuzun yapması gereken bir davranış olduğunu zaten çoktan anlatmışsınızdır. Ancak, dijital dünyada var olmaya başlayan çocuğunuza bunu sıklıkla hatırlatmak zorunda kalabilirsiniz. Erkek çocukları akranları ya da dahil oldukları grup bireyleri tarafından arkadaşlarının sext mesajlarını paylaşma konusunda daha zayıf davranabilmekteler. Özellikle ergenler akranlarından gelen böyle bir baskıya çok fazla karşı koyamayabilirler. Burada çocuğunuza söylemeniz gereken, böyle bir konuda pes etmenin, değerlerden ve doğru olanı yapmadan verilecek tavizin kendisini ve mesajın sahibi olan kişiyi nasıl üzeceği. Çocuğunuz doğru ile yanlışı ayırt edebilmeli.


Kendi deneyimimizden de bildiğimiz üzere, ileti olarak paylaştığımız mesajlar çok hızlı bir şekilde başkalarına ulaşıyor. Dijital otoyollarda trafik hızlı ilerler. Bu hız, mesajların hızla tanıdık ya da tanımadık pek çok kullanıcıya ulaşmasını sağlarken, sexting gibi hassas içerikli mesajların istenmeyen kişilerin eline geçmesi, şantaj konusu yapılması, psikolojik sorunlara yol açması, suç malzemesi haline getirilmesi, istenmeyen şekilde kullanılması gibi birçok olumsuz duruma yol açabiliyor. Unutmayalım çocuklarımız bu otoyolu çok hızlı giden araçları sürerek kullanıyor ve ehliyetleri daha henüz yeni, uzun yol şoförlük deneyimleri de pek yok. Dijital ebeveynler olarak yapmamız gereken, onlar sürücülükte deneyimlenirken, onların yanında geziye çıkmak ve gerektiği yerde kendi deneyimlerimizi öğüt gibi anlatmadan (ergenler bundan pek hoşlanmaz) teknik müdahalelerde bulunarak bir kazaya karışmamalarını ya da kurban gitmemelerini sağlamak.








Prof. Dr. Meltem Erincmen Kânoğlu


Referanslar ve Okuyabileceğiniz Haberler:


https://abcnews.go.com/Technology/teen-sexting-linked-psychological-distress/story?id=14914700


https://www.wwnytv.com/2021/04/13/how-talk-your-teen-about-internet-blackmail-thoughts-suicide/




https://www.medicinenet.com/script/main/art.asp?articlekey=151183


https://www.digitaltalks.org/2016/03/15/ingiliz-okullarindaki-sexting-salgini-12-yasindaki-cocuklara-kadar-indi/







154 görüntüleme0 yorum
bottom of page