ÇOCUĞUNUZA İNTERNET ORTAMINDA GÖZ KULAK OLMAK MI İSTİYORSUNUZ?
Her şeyden önce çocuklarınızın eline dijital aletler geçmeden önce bu aletlere güvenlik yazılımları yükleyerek veya zaten yüklenmiş olduklarını kontrol ederek korunduğundan emin olmalısınız; aslında bu hepimiz için geçerli bir durum. Düzenli aralıklarla dijital aletlerinizin güvenlik duvarını güçlendirmek için önerilen yazılımlar var mı diye sorgulamalısınız; biliyoruz ki, zaman geçtikçe güvenlik duvarımızı aşmak isteyen yeni korsan yazılımlar cihazlarımızı tehdit edebiliyor. Çocuklarımız bu güncellemelerin farkında olmayabilse de dijital ebeveyn olarak bir düzeli bir şekilde onların güncellendiğinden emin olmalıyız.
Cihazınızın güvenliğini sağlama görevinizi yerine getirdikten sonra dahi çocuklarınızın güvenliğini düşünerek onların dijital eylemleri hakkında daha fazlasını bilmek isteyebilirsiniz. Bu nedenle dijital cihazlar bir “gözetleme/takip” yazılımı yüklemek isteyebilirsiniz; ama unutmamanız gereken şey ise bunu yaparsanız çocuklarınıza başkalarının özel hayatını dikizlemek hakkında kötü bir izlenim vermenize, çocuklarınızın sizin takip edemeyeceğiniz, bilmediğiniz mecralardan internete ulaşmasına ya da hayatlarında bir şeyler yanlış giderse size danışmamalarına neden olabilirsiniz.
Dijital dünyada çocukların bilgi alma hakları ve kanunlar hakkında bilgi edinin.
Bizlerin dijital ebeveyn olurken çocuklarımızı internetteki tehlikelerden korumak istememiz çok önemli ancak bunu yaparken onların bilgiye ulaşma hakkı ve bilgiden korunma hakkı olduğunu ve bilgiye ulaşma eylemlerini engellemeden önce durumu iyi tartmamız gerektiğini unutmamalıyız. Medya pedagojisi 1996’dan bu yana çocukların bilgiye ulaşma ve zararlı içerikten korunma haklarını hukuki bir boyutta ele almakta.
1996’da Avrupa Komisyonu internet kullanımı ile ilgili iki önemli belge yayınladı: Avrupa Komisyonu'ndan İnternetteki Yasa Dışı ve Zararlı İçerik Tebliği (Communication from the European Commission on Illegal and Harmful Content on the Internet); ve Görsel-işitsel ve Bilgi Hizmetlerinde Küçüklerin ve İnsan Haysiyetinin Korunmasına İlişkin Avrupa Komisyonu Yeşil Kitabı (European Commission Green Paper on the Protection of Minors and Human Dignity in Audiovisual and Information Services). Bu belgelere göre iki türlü içerik bulunmakta; biri yaşa bakmaksızın herkes için kanun dışı ve yasak olan, diğeri ise yetişkinlerin tüketebileceği ama çocukların fiziksel ve ussal gelişimlerine olumsuz etkisi olabilecek olan içerik.
Bu belgelere göre hukuk dışı içerikler, örneğin çocuk pornografisi, aşırı şiddet, ırkçılığı, nefreti, ayrımcılığı kışkırtan gibi insan haysiyetine zarar veren türden olanlardır. Zararlı içerikler ise daha çok yetişkimler için üretilen ama çocukların üzerinde olumsuz etki bırakabilecek olanlardır. İşte bu nedenle Avrupa Komisyonu, üye ülkeler, medya sanayisi ve sivil toplum kuruluşları ile sürekli toplanıp internet politikası düzenlemeye çalışmıştır (Oswell, 1999: 42-46).
Avrupa Komisyonu’nkine benzer bir şekilde 2007 yılında Turkiye’de de iki bildirge yayınlandı: İnternet Yayınlarının Düzenlenmesi (www.mevzuat.gov.tr); ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun; ve İnternet Yayıncılığının Düzenlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (www.medyahukuku.org). Bu iki belgedeki bildiri çocuk kapsamında Avrupa Komisyonu’yla benzerdir. Yine de medya endüstrisinin hızlı içerik üretim ve herkesin her bilgiye sınırsız ulaşabilir olması, çocukların bu içeriklere ulaşmadan önce her iki metindeki mevzuata bakılmaları gerekliliğini bizlere hatırlatıyor.
Çocuğunuza bir sosyal ağa katılmak için ne zaman izin vermelisiniz?
Çocuklar genellikle sosyal ağlara katılma yaşının 13 olduğunu bilmemektedir. Eğer siz ebeveyn olarak çocuklarınızın bir sosyal ağa bu 13 yaşından önce katılmasına izin veriyorsanız unutmayın ki bir kanunu çiğniyorsunuz. Bu sizin açınızdan bir gün bir şikayette bulunmak isterseniz olumsuz bir yere gidebilir. Çocuğunuz ise yaşı hakkında yalan söylerse o da alması gereken korumayı alamaz. İlk adım olarak çocuklarımız bir ağa katılmak istediklerinde bu kuralı anlatmalıyız. Hukuki kuralların önemini anlatırsak internette olmanın sorumluluğunu da daha iyi kavrayabilirler ve dijital vatandaşlık kavramıyla tanışabilirler.
Çocuğunuz bir sosyal medya ağına dahil olmak istediğinde ona bazı sorular yönelterek bu isteğini tartışmasına yardımcı olabilirsiniz:
Neden bu sosyal ağa katılmak istiyorsun?
Bu ağ hakkında ne biliyorsun ve nesini seviyorsun?
Kiminle bağ kurmak için bu ağa katılmak istiyorsun?
Bu ağı tanıdığın kim kullanıyor?
Seninle bağ kurmak isteyen yabancılardan kendini nasıl koruyacaksın?
Paylaşımlarını kimin göreceğini kimin görmeyeceğini nasıl kontrol edeceksin?
Paylaşılmasını istemediğin bir mesajını ya da görselini biri paylaşırsa ve görmesini istemediğin biri görürse ne yapacaksın?
Biri sana kötü davranırsa ya da zorbalık yaparsa ya da başkasının başkasına zorbalık yaprığına şahit olursan ne yapacaksın?
Daha önceki bölümlerde de yazıldığı gibi farklı yaşlardaki çocuklar bu sorulara farklı tekliler, yanıtlar verecektir. Somut ve soyut düşünme yaşlarını göz önüne alığımızda sorun çözme, konuları tartma ve çıkarımsama yetileri yaşlara göre değişmektedir. Bu sorulara alacağınız yanıtlar ve sizin vereceğini tepkiler çocuklarınızın mantıklı bir yönelimi seçmelerine neden olacaktır.
Sosyal ağlarda çocuklarınızın hareketlerini onların hesaplarında arkadaş olarak da varlık göstererek izleyebilirsiniz. Böylece bazı paylaşımlarını beğenebilir ve olumlu mesajlar yazabilirsiniz. Yine de bunu yaparken dikkatli olmalısınız, arkadaşlarıyla yaptıkları sohbetlere bir ebeveynin araya girmesi olumsuz bir hal de yaratabilir.
Çocuğunuza ne zaman akıllı telefon almalısınız?
Günümüz şartlarında akıllı telefonların kullanımı hepimizin bir uzvu haline geldi. Çocuklarınıza ne zaman bir cep telefonu almanız gerektiği sorusu ise çocuğunuzun bu sorumluluğu taşıyıp taşıyamayacağından ne kadar emin olduğunuza bağlı. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi çocuklar akıllı telefonlarından internete eriştiklerinde onların çevrimiçi eylemlerini kontrol etmek de ebeveynler için güçleşmekte. Bu nedenle, çocuklarınızın aile internet kurallarını uygulayacaklarından, bu konu üzerinde tüm blog yazılarında dile getirdiğimiz konulara vakıf olduklarından emin olmalısınız.
Çocuğunuzun telefonunu elinden almalı mısınız ya da internetini kesmeli misiniz?
Özellikle günümüzde, internet ve sosyal ağlarda var olmak çocuklarımızın gündelik, eğitim ve sosyal yaşamlarının bir parçası haline geldi. Eğer devam eden ve gerçekten suç işledikleri ya da kendilerine ve diğerlerine zarar gelebilecek bir durumda değillerse dijital cihazları çocukların ellerinden alma konusunu etraflıca düşünmek gerekir. Eğer uç bir noktada onlara zarar verecek bir durum yoksa, bu tür cezalandırıcı bir eylemin kendisi abartılı olabilir.
Hangi durumlarda böyle bir yasaklamaya gidebileceğinize rehber olması açısından birkaç örnek durum belirtelim: çocuğunuzun çevrimiçiyken uyarılara rağmen ve sürekli bir şekilde başkasına kötü davranması; başkasının rızası olmadan o kişinin özel bir görselini paylaşması; dijital cihazları ve interneti korsanlık yapmak ya da kavga etmesi gibi eylemler sizin onun cep telefonunu alma ya da internete sınırlılık getirme gibi eylemlere başvurmanıza örnek teşkil edebilir.
Dijital yerlilere ebeveynlik yapmak için her vatandaş gibi dijital aile internet kuralları belirlemek şarttır. Bir sonraki yazımızda sizi bu kuralları yapmadan önce kendinizi nasıl test edeceğiniz konusunda bilgilendirirken, 10 yaş altı ve üstü çocuklar için nasıl kurallar belirleyeceğinize rehberlik etmeye çalışılacak.
Prof. Dr. Meltem Erinçmen Kânoğlu
Referanslar
Kanoğlu, Meltem Kanoğlu (2008),” The Shift of Children’s Magazines into Digital Medium: Case of TRT Children’s Magazine”, Global Media Journal TR Edition, 8 (16) Bahar/Spring 2018, https://globalmediajournaltr.yeditepe.edu.tr/sites/default/files/09_meltem_erincmen_kanoglu.pdf
Oswell, David (1999). The Dark Side of Cyberspace: Internet Content Regulation and Child Protection, Convergence: The International Journal of Research into New Media Technologies, Sage, pp. 42-66.
Comments